Ünlü doktora sahtecilik suçlaması

Denizli Barosuna kayıtlı Avukat Özlem Selek Koç, kendisini İzmir'de ameliyat eden ünlü Beyin ve Sinir Cerrahisi M.S.ye karşı sahtecilik suçundan Savcılığa şikayet etti.

Ünlü doktora sahtecilik suçlaması
16 Ağustos 2025 - 19:38

Başından geçen olayları dilekçesinden anlatan Koç, hayatının karardığını ve tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu söyledi. Hakkında dava açılan ünlü doktor, sahtecilik suçlamalarını kabul etmedi. 

Bel fıtığı ve omurga kanal daralması şikayetleriyle doktora gitti

Başından geçen olayı anlatan Avukat Özlem Selek Koç, '2021 yılı başlarında bel fıtığı ve omurga kanal daralması hastalıkları için Denizli’de beyin ve sinir cerrahlarına tedavi için başvurdum. Denizli’de ikisi Doçent bir Profesör olmak üzere 3 farklı cerrah açık ameliyat olmam gerektiğini, daralma temizlenerek  vida takılacağını söylediler. Avukat olan eşim Oğuzhan Koç, İzmir’de M. S. isimli doktora instagramdan ulaşıp fiyat bilgisi aldı. Daha sonra İzmir'e gittik. Doktor bize sadece kapalı ameliyat yaptığını, açığa gerek olmadığını, açık tercih eden cerrahların vida başına komisyon aldıklarını, kendi tekniği ile yaptığı ameliyattan 5-10 dk sonra hastanın şikayetlerinin giderildiği ve yürütüldüğünü, aynı gün taburcu olunduğunu bize söyledi. Yaptığımı görüşmede 33.000 TL ye anlaştık' dedi.

"3 saat sürer dediği ameliyat 5 saat sürdü"

Görüşmede 2,5-3 saat sürecek denen ameliyatın 6 saat sürdüğünü belirten şikayetçi Avukat Özlem Selek Koç, 'Doktor, iki farklı ameliyat yapacağını,  ilki lokal anestezi ile uyanık yapılacağını, o bitince beni  kaldırıp yürüterek muayene edeceğini söylemesine rağmen ayağa kalkamadım. Apar topar ikinci aşamaya genel anestezi altında yapılan ameliyat bitiminde hasta odasına belden aşağısı tamamen felç şekilde getirildim. Doktor, durum ödem kaynaklı olduğunu ve sabah düzelebileceğini söyleyip hastaneden ayrıldı. 

"Sabaha kadar acı çektim kimse ilgilenmedi"

Cumhuriyet Savcılığına yaptığı suç duyurusunda başından geçen olayları anlatan Avukat Özlem Selek Koç, 'Ertesi sabah viziteye gelen doktor hiçbir düzelme olmadığını görmesine rağmen durum hala ödem kaynaklıdır dedi. Ameliyata girişimden itibaren  idrar gaita yapamadığımı söyleyince şaşkınlık ve panik içinde hemen sonda takıldı. (Bu durum  gece defalarca hastane personeline söylememe  rağmen hiçbir şey yapılmadan sabaha kadar acı çekerek bekletildim) Zorlamayla  tomografi çekiliyor çekildi. Doktor operasyon alanında temizlenmeyen azıcık bir darlığın kaldığını, bunun felce yol açmayacağını, durumun ödemden kaynaklandığını ve derhal fizik tedaviye başlanarak iyileşmenin görüleceğini söyleyip  bizi taburcu etti. Biz de ikamet ettiğimiz Denizli’ye özel bir hastaneye yatış yaptık. Yönlendirme doğrultusunda fizik tedaviye başladık' diyerek açıklama yaptı.

Yüzde 83 kalıcı engelli durumdayım

Fizik tedavi hiçbir sonuç vermeyince Denizli'de Prof Dr Mehmet Erdal Coşkun'a danıştıklarını belirten mağdur avukat Koç, 'Durumun kauda equina denilen bir sendrom oldğunu, ilk andan itibaren 24 saat içinde müdahale edilmezse kalıcı felç görüleceğini ve kesinlikle fizik tedavi ile iyileşme olmayacağını, derhal açık bir cerrahi ile acil müdahalenin zorunlu olduğunu söyledi.  Tam bir hafta sonra yeniden ameliyata alındım. Ameliyat sonrası belden aşağıi felç durumunda bariz düzelmeler görülüyor ancak, ayak bileklerimden  itibaren felcin kalıcı olduğu anlaşıldı. Şu anda %83 kalıcı engelli durumundayım' dedi.

İddia makamı savcu ünlü doktorun cezalandırılmasını istedi

Belirli gün ve saatte 5. celse açıldı. Katılan ÖZLEM SELEK KOÇ vekili Av. Oğuzhan Koç, Sanık M. S. müdafisi geldikleri görüldü. Açık yargılamaya devam olundu. Dosyanın bilirkişiye verildiği, celse arasında raporun ibraz edildiği görüldü. Sanık müdafi Avukattan soruldu; 23/05/2025 tarihinde dilekçe sunmuştum, ekinde de iki tane karar vardı. Dilekçemizi tekrar ediyoruz. Soruşturma izni alınması gerektiği açıktır. Bununla ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin kararını, Yargıtay 12. Ceza Dairesi kararı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararını da dosyaya sunmak istiyorum. Bu kararlara göre durma kararı verilerek soruşturma izni alınması gerektiği açıktır. Bu nedenle mahkemece yargılama durma kararı verilerek soruşturma izni istenmesini talep ediyoruz dedi. Sanık müdafinin sunduğu kararlar alındı, okundu, dosyasına konuldu. Sanık müdafi; meslektaşımın beyanlarını ve yazılı dilekçemizi tekrar ederiz. Soruşturma izni alınmalıdır. Bu sebeple dosyada ivedilikle durma kararı verilmelidir. Rapora karşı da beyanda bulunmak üzere süre talep ediyoruz dedi. Katılan vekilinden soruldu; celse arasında sunduğumuz yazılı dilekçemizi tekrar ediyoruz. Önceki beyanlarımızı tekrar ederiz. Katılan hastaneden taburcu olduktan sonra yapılan işlemlerin hepsi soruşturma iznine tabi değildir. Biz buna ilişkin Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin kararını dosyaya sunuyoruz. Alınan bilirkişi raporu bizim iddialarımızı birebir doğrulamıştır. Önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz dedi. Katılan vekili tarafından sunulan karar alındı, okundu, dosyasına konuldu. Sanık müdafi Av. söz alarak; biz içtihat değişikliğinden dolayı soruşturma izni alınmasını istiyoruz. Örnekler alınırken write blocker (yani yazma engelleyici bir program) kullanılması gerekirken dijital materyal örnekleri alınırken bu program kullanılmamıştır. Biz bu yüzden alınan dijital materyal örneklerinin hukuka aykırı olduğunu düşünüyoruz dedi. İddia makamı, katılan vekili, sanık müdafilerinden kovuşturmanın genişletilmesi talebi soruldu: İddia makamı beyanında: Kovuşturmanın genişletilmesi talebimiz yoktur, dedi. Katılan vekili beyanında: Kovuşturmanın genişletilmesi talebim yoktur, dedi. Sanık müdafiileri beyanında: Kovuşturmanın genişletilmesi talebimiz yoktur, dediler.

İDDİA MAKAMI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINDA: Olayın oluş şekli, zamanı, yeri, kolluk tutanakları, kovuşturma aşamasında tespit edilen belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte ele alındığında; katılanın 24/04/2021 tarihinde rahatsızlığı sebebiyle özel M. İzmir hastanesinde ameliyatını gerçekleştiren sanığın bu ameliyat sonrasında katılanın kısmi felç geçirmesi sonucunda şikayete konu edilen dosyaya ibraz edilen epikriz raporları ile katılan ve eşine teslim edilen epikriz raporları arasında oynama yapılarak son tanzim edilen raporla "acil ameliyat gerektiği ve hastanın ameliyatı kabul etmemesi üzerine" şeklinde ibareler eklendiği, dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre sanığın 30231 "Msayın" kullanıcı adıyla 24/05/2021 11.07.13 tarihinde ameliyat alanına ekleme çıkarma yaptığının tespit edildiği, bunun dışında hastane personellerinden G. G., E. Y. ve B. S. isimli personellerin de klinik seyir-muayene-çıkış önerileri alanlarına ekleme çıkarma yaptıklarının görüldüğü, sanığın eylemi ile katılanın kısmi felç geçirerek zarara uğratması nedeniyle TCK'nın 210/2 maddesi delaletiyle 204/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına, isimleri geçen diğer hastane personelleri hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur dedi.
KATILAN VEKİLİ ESAS HAKKINDAKİ BEYANINDA: Mütalaaya aynen katılıyoruz, sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz dedi. SANIK MÜDAFİ AV.  ESAS HAKKINDAKİ SAVUNMASINDA: Mütalaaya katılmıyoruz, yazılı savunmada bulunmak için süre talep ediyoruz dedi. SANIK MÜDAFİ AV. ESAS HAKKINDAKİ SAVUNMASINDA: Meslektaşımın dediği gibi mütalaaya katılmıyoruz, yazılı savunmada bulunmak için süre talep ediyoruz dedi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak ve mütalaaya karşı savunma hazırlamak üzere sanık müdafilerine gelecek celseye kadar süre verilmesine, Bu nedenle duruşmanın 04/09/2025 günü saat 15:00 bırakılmasına karar verildi. 08/07/2025

 

KAYNAK: YargınınNabzı


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum