Beko: Son kalan demokratik kurumlara ağır darbe

Beko: Son kalan demokratik kurumlara ağır darbe
08 Mayıs 2020 - 14:02
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Barolar ve meslek örgütlerini hedef almasına tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Türk tipi başkanlık eleştiri ve muhalefeti yok etmeye varıyor. Türkiye’de demokrasiye dair son kalan kurumlara da ağır darbe indirmeye hazırlanıyor” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın ayrımcılık içeren açıklamalarına dönük Ankara Barosunun açıklaması sonrası, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; meslek örgütlerini hedef aldı. Meslek örgütlerinin seçimi ve yönetim sistemlerine ilişkin yasal değişik yapılmasını istedi. Erdoğan’ın meslek örgütlerinin seçim sistemi için yaptığı çağrıya ise tepki CHP İzmir Milletvekili Kani Beko’dan geldi.
Beko, Erdoğan’ın amacının kendisini her tür eleştiriyi ve kurumsal muhalefet imkanlarını yok etmek olduğunu, bunun da demokrasiyi ortadan kaldıracak nitelikte olacağını savunarak sert tepki gösterdi. Beko şöyle konuştu: “Bu çağrı AKP iktidarının demokratik kitle örgütlerini bastırma ve sindirme çabasının, bu kurumlara dönük baskıcı ve hukuksuz tutumuna ilişkin yeni fakat çok önemli bir örnektir. Meşru demokratik yollardan iktidardan düşmek demokrasilerin prensibidir. İktidardan kopamamak ve yaptıklarının hesabını veremeyeceği endişesiyle, iktidarı kaybetme korkusundan ötürü akıl dışı yollara sürüklenenlerin sonucu demokrasiyi yıkıma götürmektir. Kendi sesinden başka bir sese tahammül edemez hale gelmiş AKP iktidarının meslek onuruna ve anayasada ve yasalarda bu kurumlara tanınmış haklara ve sorumluluklara sahip çıkan örgütlere yönelik bu saldırgan tutumu kabul edilemez.”
İLK SEÇİMDE GİDECEKLERİNİ GÖRÜYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telekonferans yöntemi ile düzenlenen AKP MYK toplantısında, “Bu kanunu hemen hazırlayın” talimatının ardından yasal bir düzenleme için harekete geçilmesine dair Beko, “Saray sakinleri ve ekibi için çok zor günler, ilk seçimde gideceklerini görüyorlar. Bu gidişi durdurmak için görünen o ki yapmayacakları da yok. Önce barolar ile ilgili ardından mühendisler ve mimarlar ile ilgili bir düzenlemeye gidilecek. Görevinin gereğini yapmaya çalışan, kamu yararını gözeterek hükümetin yanlış uygulamalarını eleştiren, faaliyet gösterdiği alanda önemli bir denetim görevi üstlenen meslek örgütleri demokrasinin de temel taşıdır. AKP kamu yararına aykırı, Saray ve yandaşları dışında kimseyi gözetmeyen politikalara ve uygulamalara direnen her kesimi hedefine koyuyor. Önceki yıllarda da meslek odalarına yönelik sindirme girişimlerini gördük. Yandaş meslek örgütü oluşturma ve meslek örgütlerini ele geçirmek için olmadık denemelere girişmeleri bildiğimiz bir durum. Başarısızlıklarının, kendi yandaşları lehine attıkları adımların yarattığı büyük toplumsal sorunların sonuçlarıyla yüzleşme zamanı yaklaştıkça, ilk seçimde kuruldukları koltuklardan kopmak zorunda kalacak olmanın telaşıyla hareket ediyorlar. Pandemi sürecinden de anlaşılan gereken ders çıkartılmamış. Türk Tabipler Birliğinin, Türk Eczacılar Birliğinin tüm yurdu kıskacına aldığı büyük bir toplumsal krizde nasıl sorumluluk üstlendiğini hep birlikte gördük. Bu kurumlara hem de böyle bir dönemde müdahale etmeye çalışmak Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine verilebilecek en büyük zarardır.”
DARBELERDEN EN ÇOK BİZ ÇEKTİK!
Saray’ın; şimdi de hayatı darbelerle mücadele içinde geçmiş olan başta Cumhuriyet Halk Partisine, emek ve meslek örgütlerine ve yanı sıra demokratik ve barışçıl yollarla hakkını arayanlara yönelik asılsız iddialarla saldırarak gündemi değiştirmeye çalıştığını vurgulayan Beko, “Toplumsal barışın, bir arada yaşamın kurulduğu, demokratik, laik bir ülkede yaşamak hepimizin hakkıdır. Bugün bu ülkede ne yaparlarsa yapsınlar, biat etmeyenler, sorgulayanlar, kamu yararı için aklın ve bilimin rehberliğinde çalışanlar var. O nedenle de bilgiyi, bilimi bir hedef değil araç gören ve işe her fırsatta dinsel inanışın sembol ve unsurlarını koşanlar için zor günler. Ama seçim sandığı elbet kurulacak. Halka hesap verme günü elbet gelecek. Modern Türkiye’yi kuran, çok partili rejimi tesis eden Cumhuriyet Halk Partisi’nde hiç kimse darbeyi savunmadı ve savunmaz da. En çok darbelerden bizler çektik. Düne kadar beraber yürüdüklerinin yapmaya çalıştığı darbeye karşı Yüce Meclis’e koştuk, Demokrasiyi hep savunduk. Ama 15 Temmuz’a direnenlere 20 Temmuz’da saray darbesi yapıldı. Bizler memleketin geleceği için hukuka, adalete, ifade ve basın özgürlüğüne, demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz. Sizler de sandıkta hesap vermekten kaçamayacaksınız” dedi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum